2025 yılı itibarıyla işletmeler, telefon kullanıcı verilerini yalnızca demografik hedefleme için değil; davranışsal analiz, mikro-segmentasyon, konum bazlı pazarlama ve gerçek zamanlı kişiselleştirme için kullanıyor. Mobil cihazların kullanıcıların günlük hayatının tamamında aktif olması, markalara benzersiz ve yüksek doğrulukta bir veri kaynağı sunuyor.
Bu veriler, AI modelleriyle birleştiğinde reklam kampanyalarının hem performansını hem de dönüşüm oranlarını dramatik şekilde yükseltiyor.
Mobil veri sayesinde markalar artık sadece yaş veya konum odaklı hedefleme yapmıyor. Kullanıcıların:
Bu, reklam içeriklerinin kullanıcıya birebir uyarlanmasını mümkün kılıyor.
2025’te mobil veri akışı tamamen anlık işlenebilir durumda.
Örneğin:
Bir kullanıcı AVM’de teknoloji mağazaları bölgesinde geziniyorsa anında elektronik ürün kampanyası gösterilebiliyor.
Makine öğrenimi algoritmaları kullanıcıların gelecekteki davranışlarını yüksek doğrulukla tahmin ediyor.
Bu sayede markalar:
Kullanıcıların sık bulunduğu bölgeler ve hareket rotaları analiz edilerek hiper-lokal reklam stratejileri oluşturuluyor.
Örnek:
Kafe zincirleri, kullanıcı sabah iş güzergâhındayken kahvaltı kampanyası gösterir.
2025’te uygulama analitiği markaların en önemli veri kaynağı haline geldi.
Örneğin, spor uygulaması kullanan bir kullanıcıya spor ekipmanı reklamı göstermek artık standart.
Fakat bu yılın farkı: AI artık spor seviyesini bile tahmin ederek reklamı kişiye göre optimize ediyor.
Modern cihazlardaki sensörler sayesinde daha rafine veriler elde ediliyor:
Bu da reklam kampanyalarının bağlamsal olarak daha doğru gösterilmesini sağlıyor.
Telefon verileri yalnızca mobil reklamları değil;
AI, kullanıcıların gelecekte hangi ürünlere ihtiyaç duyacağını tahmin ederek reklam gösterimlerini buna göre planlıyor.
Bu da harcama başına dönüşümü ciddi şekilde artırıyor.
2025 versiyonunda DCO artık:
Reklam harcamaları, AI algoritmalarıyla otomatik olarak en yüksek dönüşüm potansiyeline sahip segmentlere dağıtılıyor.
Bu sayede maliyetler %30’a kadar düşerken dönüşüm oranları artıyor.

2025’te kullanıcı gizliliği daha büyük bir önem taşımakta.
Opt-in veriler, şeffaf izin süreçleri ve veri minimizasyonu markaların temel sorumluluklarıdır.
Telefon verileri hızlı kirlenir.
Geçersiz cihaz ID’leri, çakışan konum verileri veya bot kaynaklı sinyallerin temizlenmesi kampanya performansını doğrudan etkiler.
Kişiselleştirme gecikmeye tolerans tanımaz.
Bu yüzden işletmelerin güçlü bir veri işleme altyapısına sahip olması gerekir.
Kullanıcılar sesli arama ve komutlarla daha fazla etkileşim kurdukça reklamlarda da ses verisine dayalı kişiselleştirme artacak.
Telefon sensör verileriyle entegre AR kampanyaları yükselişte.
Örneğin, kullanıcı sokakta yürürken telefon ekranında indirim etiketleri belirebilecek.
2025’in en ileri teknolojilerinden biri:
Kullanıcıların ekran etkileşim hızından hatta dokunma güçlerinden bile duygu analizi yapılabilmesi.
2025 yılı, telefon kullanıcı verilerinin reklamcılıkta altın çağının başlangıcı niteliğinde.
Kişiselleştirilmiş reklam kampanyalarında önemli olan artık sadece veriye sahip olmak değil;
bu veriyi gerçek zamanlı, doğru, bağlamsal ve ahlaki çerçevede kullanabilmek.
Markalar, AI destekli mobil veri analitiğiyle rekabet avantajı elde ederken kullanıcıların ihtiyaçlarına daha doğru karşılık veren, yüksek dönüşümlü ve etkili kampanyalar geliştirebiliyor.
Konum, uygulama kullanımı, davranışsal veri ve cihaz sensör verileri analiz edilerek kullanıcıya özel reklamlar gösterilir.
Kullanıcılar artık genel reklamları görmezden geliyor. Kişiye özel reklamlar daha yüksek dönüşüm ve etkileşim sağlıyor.
AI, kullanıcı davranışını tahmin ediyor, segmentleri otomatik oluşturuyor, reklam içeriklerini optimize ediyor ve bütçe dağılımını yönetiyor.
Evet, kullanıcı izni (opt-in) alındığı sürece yasaldır. KVKK ve GDPR uyumluluğu gereklidir.
Ayrıntılı bilgi ve ücretsiz danışmanlık talebi için : +90 542 156 31 26 - bilgi@ceptelefondatasi.net